Avukat Asile Betül YAYLA
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
Maddi tazminat davası, hukuka aykırı bir eylem veya işlem nedeniyle malvarlığında meydana gelen eksilmenin, yani maddi zararların giderilmesidir.
Manevi tazminat davası aynı işlem veya eylemler nedeniyle bireyin yaşadığı üzüntü, elem ve yıpranmanın yol açtığı manevi zararların giderilmesini amaçlayan bir dava türüdür.
Maddi ve manevi tazminat davası birlikte açılabileceği gibi sadece maddi tazminat davası ya da manevi tazminat davası olarak da açılabilir. Dava açma nedenine göre hangi mahkemede açılacağı farklılık göstermektedir. Genelde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan bir davadır. Ticari ilişkiden kaynaklı bir tazminat talebi varsa Ticaret Mahkemesinde dava açılır. Boşanma davasında da maddi – manevi tazminat talep edilebilir. TMK madde 174 hükmü uyarınca Manevi tazminat boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak para ödenmesini talep edebilir. Manevi tazminat bireyin yaşadığı üzüntü, elem ve yıpranmanın giderilmesi amacıyla verilir.
Genel olarak en çok açılan tazminat davaları şunlardır:
- İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası,
- Boşanma davası ile birlikte açılan maddi ve manevi tazminat davası,
- Trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası,
- Sözleşme ihlali nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası,
- Telif haklarının ihlali nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası
- Suç işlenmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası,
- Kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan manevi tazminat davası.
Açılan dava aynı zamanda bir tespit davasıdır. Oluşan zarar tespit edilir ve tespit edilen zarara göre tazminata hükmedilir. Dava aşamasında oluşan zararlar belirtilir ve alanında uzman bilirkişiye dosya gönderilerek zarar tespiti ve ödenecek miktar belirlenir. Maddi tazminat da mal varlığındaki eksilme belirlenir, manevi tazminat da kişinin olay nedeniyle duyduğu üzüntü, elem nedeniyle oluşan manevi yıpranmaya karşılık bir bedel belirlenir. Hakim dava da bilirkişi raporunu da dikkate alarak takdiren ödenecek bedellere hükmeder.
Manevi Tazminat hesaplanırken dikkat edilmesi gerekenler:
- Haksız fiildeki haksızlık oranı,
- Zarar görenin kusuru,
- Tazminat yükümlüsünün maddi durumu,
- Tazminat doğuran olayın dış dünyada yaptığı değişiklik,
- Zararın boyutu vb.
Yukarıda sayılan unsurlar da dikkate alınarak hakim tarafından yapılan araştırma, uzman bilirkişinin hesaplamaları ve tespit neticesinde hakkaniyete uygun olarak tazminatın miktarına karar verilecektir.
Maddi Tazminat Davası; yapılan haksız fiil nedeniyle mal varlığında oluşan azalma nedeniyle açılan bir davadır. Yapılan haksız fiille mal varlığındaki azalma arasında illiyet bağı (nedensellik bağı) olmalıdır. Maddi tazminat, kişinin malvarlığındaki eksilmenin talep edilmesidir. Doğrudan uğranılan maddi zarar tespit edilir, tarafların kusur oranı belirlenir. Kişinin uğradığı zarar kadar mahkeme tazminat değeri belirleyecektir, daha fazlasına hükmetmeyecektir. Örneğin; sözleşmenin ihlalinden kaynaklanan maddi zarardan dolayı dava açılabilir. Tarafların imzalamış olduğu sözleşmede, taraflardan birinin yükümlülüklerini ifa etmemesi, eksik ifa etmesi veya hukuka aykırı bir şekilde feshedilmesi durumlarında sözleşmeye aykırılık oluşacak ve tazminat talep edilebilecektir. ( Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, alım satım sözleşmesi…)
Tazminat davaları, taraf iddialarının ileri sürülmesi, tanık dinlenmesi, maluliyet oranı tespiti, kusur tespiti, maddi zararın hesaplanması gibi aşamalardan oluşur. Tazminat davasını ele alan mahkeme, her aşamada gerekli tespitler yapıldıktan sonra tarafların itirazlarını değerlendirir ve dava yaklaşık 1,5 – 2 yıl sürer.
Maddi – manevi tazminat davası ayrı ayrı da açılabilir. Manevi tazminata hak kazanabilmek için tazminat talep eden uhdesinde maddi bir zarar doğmuş olmasına gerek yoktur. Manevi tazminat maddi olgulardan çok manevi zararlara dayanmaktadır. Kişinin bir olay karşısında yaşamış olduğu psikolojik çöküntü esas alınır. Hakim, hakkaniyete uygun bir manevi tazminat miktarı belirlemelidir. Hakim manevi tazminat miktarını belirlerken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı sebebiyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir (H.G.K. 2003/355 karar).
Manevi tazminat talebi kişilik haklarına saldırı olması halinde de talep edilebilecektir. Kişilik haklarına saldırı gerçek hayatta olabileceği gibi sosyal medya – yazılı ve görsel basın aracılığıyla da yapılabilmektedir. Sosyal medya, basın üzerinden hakarete, kişilik hakları saldırıya uğrayan kişi Cumhuriyet Savcılığına başvurarak şikayette bulunabilir. Yetkili ve görevli mahkemede ayrıca manevi tazminat talep edebilir. Özellikle kişilik haklarına saldırı sebebiyle tazminat istemini içeren davalarda matufiyet şartı aranmaktadır. Kanunda yer almamakla birlikte, Yargıtay içtihatlarında uygulanmaktadır. Matufiyet şartı içtihatlarda adı, sanı, kimliği belli olmasa da ona yöneldiği konusunda kuşku bırakmayacak şekilde ithamlara, yönelimlere yer veren ifadeler olarak kabul edilmektedir. Matufiyet yargısal kararlarda yayın ile şeref ve haysiyetine veya özel yaşamına dolayısıyla kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia eden yönünden varlığı aranan önemli bir koşul olarak tarif edilmiş, matufiyetin varlığını kabul için o yayında veya konuşmada, ya kişinin adından açıkça söz edilmesi ya da konumunun, sıfatının gösterilmesi veya bunlardan söz edilmese dahi yayın içeriğinden bu kişinin amaçlandığı, sözlerin ona yönelik olduğunun anlaşılması veya anlaşılabilir olması şartları aranmıştır.
Hukuka aykırı eylemde bulunan kişi mağdurun ismini açıkça belirtmemiş veya isnat ettiği fiili üstü kapalı bir biçimde geçiştirmişse, isnadın mahiyetinde ve mağdurun şahsına matufiyetinde tereddüt edilmeyecek derecede karineler varsa, hem isim zikredilmiş, hem de hakaret vaki olmuş sayılır (Hukuk Genel Kurulu 16/09/2015 gün ve 2014/4-85 E 2015/1774 K- 07/07/2010 gün ve 2010/4-377 E 2010/365 K).
Tazminat hukuku, bireye ait değerlerin korunması amacıyla kişilik hakları herhangi bir suretle ihlal edilenlere manevi tazminat davası açma hakkı tanımaktadır. Her olayda manevi tazminat hakkı doğmayabilir. Örneğin, komşuluk halinde bazı zorunluluk ve rahatsızlıkların makul sınırlar içinde kalması halinde komşuların katlanma yükümlülüğü vardır. Evin tamiratının çıkardığı ses makul sınırlar içindeyse manevi tazminat istenemez (Y4HD-K.2003/7489).
Son olarak tazminat davasına sebep teşkil eden konu, fiil ne olursa olsun, fiil veya işleme muhatap olan kişi, fiile göre yetkili ve görevli mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açabilir.