Frekanslarla hayatımızı değiştirmek mümkün mü?
Frekans terapisi nedir?
Son yıllarda, frekansların kişisel gelişim ve insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda artan bir ilgi bulunuyor.
Birçok kişi, frekansların ruhsal ve fiziksel sağlığımız üzerindeki etkilerine tanıklık ediyor. Frekansların, bedenimiz, zihnimiz ve ruhumuz üzerindeki etkileri artık bilimsel olarak da kabul gördü. Örneğin, yüksek frekansların sevgi, şükran ve neşe gibi pozitif duyguları artırabileceği, düşük frekansların stres, korku ve negatif duyguları artırabileceği biliniyor. Frekansların, düşüncelerimizi, duygularımızı ve davranışlarımızı etkileyerek hayatımızı değiştirdiğini görüyoruz.
Frekanslarla hayatımızı değiştirmek için birçok farklı yöntem bulunmaktadır. Frekans terapisi, meditasyon, nefes çalışmaları, ses terapisi, kristal terapisi, reiki ve şifa çalışmaları gibi teknikler, frekansları kullanarak sağlığımızı ruhsal, fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak destekliyor. Bu teknik ve yöntemler ile derin rahatlama ve zihinsel netlik elde edilerek, yüksek frekanslara uyumlanabilir ve pozitif bir zihin durumu geliştirilebilir.
Artık bilimin de ışığında frekansların fiziksel sağlık üzerinde de etkili olduğunu biliyoruz. Özellikle frekans terapisi ve ses terapisi gibi yöntemlerle, vücudun frekansının dengelenmesi ve enerji akışının düzenlenmesi amaçlanır. Bu, bedenin kendi kendini iyileştirebilme potansiyelini artırarak fiziksel sağlığın optimize edilmesine yardımcı olur.
Frekanslar, duygusal ve zihinsel olarak da hayatımızı değiştirebilecek bir etkiye sahiptir. Negatif düşünceler, duygular ve inançlar düşük frekanslara bağlanabilirken, pozitif düşünceler, duygular ve inançlar yüksek frekanslara bağlanır. Dolayısıyla, frekansları kullanarak olumlu düşünceleri, duyguları ve inançları güçlendirmek, negatif düşünceleri ve duyguları ise azaltmak mümkündür. Örneğin, olumlu afirmasyonlar, pozitif düşünce ve duyguları güçlendirmek için kullanılabilir. Ayrıca, kendini sevgiyle doldurma, minnettarlık ve şükran gibi pozitif duyguları artırmaya yönelik pratikler de frekansları kullanarak kişisel gelişimi destekler.
Enerji tıbbı çok eskiye dayanan bir şifa tekniğidir. Bu teknik eski Çin, Hindistan ve Mısırda başarılı bir şekilde uygulanmıştır.
İnsanların fiziksel, mental ve duygusal durumlarının bir enerji tarafından yönetildiği bilinmektedir. Bu enerji şekillerinde bir bozukluk aksaklık, blokaj olduğunda ağrı ve hastalıklar ortaya çıkar. Kötü beslenme alışkanlıkları, duygusal problemler ve stres bu tür blokaj ve dengesizliklere neden olur.
Vücudumuzda yanlış giden şeylerin ilk belirtileri titreşimsel ve elektromanyetik hasar frekansları şeklinde ortaya çıkar. Hastalık belirtileri ortaya çıkmadan yıllar önce hücrelerde gelişen bu frekanslar çoğu zaman hastalık teşhisine kadar farkına varılmaz. Astımdan panik atağa, ağrılardan, uykusuzluğa kadar hemen tüm hastalıkların temeli enerji dengesizliğinden kaynaklanır.
Enerjiler düzenlendiğinde bedenin, orijinal sağlıklı, iyi hal durumu oluşur.
Hücrelerimiz gerek yaşın ilerlemesi gerekse dışsal etkenler yüzünden hasar görür ve olması gereken ideal titreşim seviyesinden aşağılara düşerek görevlerini yapamaz hale gelirler. Bu şekilde bozulmuş hücreler organların ya da sistemlerin görevlerini yerine getirmesine engel olur.
Sağlıklı hücre -70 mv akım olarak kabul edilen seviyede olurken hastalanan hücreler -30, tümörlü hücreler -20 seviyesine düşerler ve son olarak 0 seviyesinde hücre ölümü gerçekleşir.
İşte bu noktada cihazda yüklü olan programlar olması gerektiği gibi kullanıldığında hücrelerin ideal düzeylerine geri dönmesi sağlanır. Tabii ki bu süreç kişiye özel olup, kişinin yaşı ve beslenme şartlarına göre değişkenlik gösterir.
Peki bütün organlarımız ya da ruhsal problemler için aynı frekans mı verilir?
Tabii ki hayır. Organlar, sistemler ve diğer psikolojik durumlar için ideal frekans aralıkları farklıdır. Bu çalışmanın en önemli özelliği kişiden kişiye ihtiyacın da farklı olduğu gerçeğine göre hareket etmesidir. Her kullanımında kişinin o günkü durumuna göre farklı aralıklarla mikro akım sinyali gönderilir.
Hücre zarı kapaklarının dengeli bir biçimde açılıp kapanmasını sağlayarak içeriye girmesi gereken su, oksijen, vitamin, mineral, yağ, element ve diğer tüm önemli maddelerin giriş çıkışı için kolaylık sağlanır. Hücre içindeki ATP’nin artışı için kolaylaştırıcı titreşim verilir.
Bunu yaparken titreşimi kaydedecek hafızaya sahip olan su ile işbirliği yaparız. Bu yüzden frekans terapisi sırasında su içmek çok önemlidir.
Bedenin yaklaşık %80’i su olduğu için ve hücre içi sitoplazma yaşamın en önemli maddesi olduğu için “sağlığın da merkezi hücredir.
Dengeli, sağlıklı ve iyi hissetmekten kim hoşlanmaz? Sonuçta dengeli bir beden ve zihin, mutluluk ve iyilik için en önemli bileşenlerden.
Kişisel performanstan, stres tedavisine, dikkat eksikliğinden, uykusuzluğa, depresyondan, bilinçaltı problemlerine ve duygusal durumlara kadar daha pek çok konuda kullanılıyor. Milan futbol takımı, Çin’in olimpiyat takımı, ünlü tenisçi Novak Djokoviç bu yöntemin müdavimleri.
Frekans terapisi kimler için uygundur?
Bu tedavi ve önleme yöntemi, sağlıklarına dikkat eden herkes için uygundur. Yüksek güvenlik seviyesi onu çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalıklardan muzdarip olanlar için uygun hale getirir. Frekans terapisi, her gün ilaç içen ve sağlık sorunlarıyla savaşmanın daha güvenli yollarını arayanlar için mükemmel bir seçimdir.
Frekans terapisinin tehlikeleri ve yan etkileri nelerdir?
Birçok çalışmaya göre, frekans terapisinin hiçbir yan etkisi yoktur. Bu tedavi ve önleme yöntemi güvenlidir, bu nedenle tüm dünyada tıp doktorları, bioenerji uzmanları, fizyoterapistler, holistik tıp uzmanları ve hastalar tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak teşhis ve tedavi için frekans terapisi almadan önce doktorunuza danışmalısınız.
Frekans terapisini kimler kullanamaz
Frekans terapisi en güvenli şifa yöntemlerinden biridir. Bununla birlikte, aşağıdaki durumlarda tavsiye edilmez.
Kalp pili kullananlar
Organ nakli olanlar
İyi huylu ve kötü huylu tümörler
Kan pıhtılaşma bozuklukları
Hamilelik
Epilepsi hastaları
Elektromanyetik alanlara karşı bireysel hoşgörüsüzlük
Akıl hastalıkları
1 yaşın altındaki bebekler
Bilimsel Yaklaşım
Sağlık bilimi aynı zamanda kanıta dayalı gerçekler, bilimsel olarak kanıtlanmış gelişme ve inandırıcı yayın sayısıyla da ilgilidir.
Alternatif doktorlar ve bilim adamları tarafından onlarca yıllık araştırma sırasında frekans uygulaması geliştirilmiştir. Bu yöntemin güvenliği, kendi pratisyenlerimizin binlerce uygulaması ile doğrulanan birçok çalışma ve on yılların tecrübesiyle kanıtlanmıştır. 48 ülkede 2500 terapist, 2000 doktor, 2000 den fazla pratisyen, 700,000 uygulama ile güvenilirliği ve etkinliği kanıtlanmış bu yöntemi kullanıyor.
Korkmayın, titreyin!