“SÜRDÜRÜLEBİLİR MODANIN HIZLI YÜKSELİŞİ”
Pandemi ve hem ülkemizde hem de dünyada yaşanan ekonomik kriz, tüketim ve alışveriş ile ilgili zihnimizdeki tüm algıları farklı yönde değiştirdi. Diğer bir deyişle, ikinci el moda ürünü kullanan tüketici sayısı 2016 yılına göre yüzde 64 arttı ve her geçen gün de artmaya devam ediyor. İstatistiklere göre hızlı modanın önümüzdeki 10 yılda yüzde 20 büyümeye devam devam etmesi beklenirken ikinci el modanın yüzde 185 büyümesi bekleniyor.
Pandemi sonrası online satış ve dijital girişimlerin de artmasıyla moda endüstrisi çok daha sürdürülebilir bir yola girdi ve ikinci el pazarı çok hızlı bir şekilde büyüme gösterdi. Son on yılda hızla gelişen teknoloji ile birlikte de farklı yaklaşımlar sunan online platformlar ikinci el moda pazarında büyük bir müşteri kitlesi yarattı. The Business of Fashion veri ve analiz birimi tarafından yayınlanan The Fashion of Resale raporu, küreselde ikinci el moda pazarının şu anda 130 milyar dolara ulaştığını tahmin ediyor. Rapor, ikinci el modanın sadece yüzde 5-7 sinin şu anda satılmakta olduğunu, buna ek olarak dolaplarda kullanılmayan yaklaşık 2.1 trilyon dolarlık moda ürünü olduğunu da ortaya koydu. ABD merkezli ikinci el online mağaza thredUP’ın Global Data ile ortaklaşa yürüttüğü bir diğer rapora göre ise, ikinci el moda pazarı önümüzdeki 10 yılda geleneksel perakendeden çok daha hızlı büyüyecek.
Aslında eskiye olan merakımız yeni bir şey değil. Geçmiş yılların ruhunu yansıtan vintage ürünler uzun yıllardan beri belli bir tüketici grubunu ele alırken artık daha bilinçli tüketicilerle karşı karşıya. Maalesef ki moda endüstrisinin sahip olduğu sınırlı kaynaklar ve hızlı tüketimin getirdiği olumsuz sonuçlarla birlikte modada sürdürülebilir modellere geçiş yapmak ihtiyaç haline geldi. Geri dönüşüm faaliyetlerinin artırılması, ekolojik hammadde seçimi gibi sürdürülebilir çalışmalar günden güne artmaya başladı. Özellikle son zamanlarda moda endüstrisi daha sürdürülebilir ve döngüsel bir sisteme geçmeyi hedefledi. Döngüsellik ise, mevcut ürünleri mümkün olduğunca uzun süre paylaşmak, kiralamak, onarmak, yenilemek ve geri dönüştürmek gibi kavramları içeriyor. Bu yaklaşımla da ürünlerin yaşam döngüsü uzuyor, israf minimuma düşüyor.
2019-2020 yılları arasında sürdürülebilir ürünleri destekleyen Y ve Z kuşağının sayısı iki kattan fazla arttı. Genç nesiller ikinci ele artık başkasının eşyası gözüyle bakmıyor. Gelinen noktada ise, ikinci el alışveriş günümüzün ve geleceğin tüketicileri için olmazsa olmaz bir tüketim şekli haline bürünüyor. Birçok büyük marka da yeni nesil tüketicilere ilk olarak ikinci el düşünmeleri için ilham vermeye hazırlanıyor.
Dünya genelinde 10 milyondan fazla kullanıcısı olan, Paris merkezli ikinci el satış platformu Vestiaire Collective CEO’su Bittner, birçok genç tüketicinin halihazırda sahip olduğu ikinci el kıyafet alıp satma alışkanlığının dünyanın geri kalanının da benimsemesi durumunda ürünlerin yaşam döngüsünün 9 ay uzatılarak karbon emisyon oranının yüzde 30 azalacağına dikkat çekiyor. Bu sebeple ikinci el moda akımındaki tüketim şeklinin sürdürülebilirlik konusuna odaklandığını ve böylece modanın olumsuz etkilerinin azaltılabileceğinin altını çiziyor.
Hayatın her alanında küçük mutluluklarla, döngüsel yaşamın kolaylığını ve mucizelerini yanı başınızda hissedebileceğiniz stil dolu bir ay olması dileğiyle….
Sevgiyle..