KURUM İÇİ GİRİŞİMCİLİK RUHUNU VE İNOVASYON KÜLTÜRÜNÜ PEKİŞTİRMEK ADINA ŞİRKETLERİN UYGULAMALARI
Girişimcilik
Girişimcilik, aslında içinde bir düşünce yolculuğunu ve bu düşünceyi realize etme cesaretini barındıran bir serüvendir. Girişimciler, problemlere veya gereksinimlere çözümler bulmak için adım atarlar ve iş aleminde yenilikçi düşünceleri fark yaratırlar. Buradaki öne çıkan husus, henüz ortada olmayan veya çözülmemiş bir gereksinimi görüp bunun peşine düşmek, bu gereksinimi karşılayacak bir iş modeli geliştirmek ve bunu yaşama dökecek adımları atmaktır.
Girişimciler, piyasadaki eksiklikleri ya da iyileştirilebilecek hususları fark etme konusunda net bir sezgiye sahiptir fakat seçe iyi bir düşünce sahibi olmakla onlara yetmez. İyi bir düşünce, ona emek ve stratejik bir yön vermediği müddetçe iş dünyasında başarı sağlayamaz. Girişimciler burada cesaretle ve vizyonla hareket edip kendi işini kurar. Bundan dolayı, girişimcilik ticaret ile değil ayrıca bir sorumluluk ve kararlılık öyküsü olarak da tanımlanabilir.
Son senelerde girişimcilik, bağımsız iş kurmanın dışında kurum içi girişimcilik (intrapreneurship) denen olguya da zemin hazırlamıştır. Çünkü girişimcilik ruhunu firma içerisinde de kullanmak, halihazırdaki iş yapma şekillerini daha yenilikçi ve esnek duruma getirebilir. Kurum içi girişimcilik ruhu, bu noktada oldukça önemli.
2. Kurum İçi Girişimcilik Ruhu
Kurum içi girişimcilik, bir kurum içerisinde personelin yeni düşünceler geliştirerek uygulama fırsatına sahip olmasıdır. Bu noktada, klasik girişimcilikten ayrı olarak, girişimci kendi işini kurmamaktadır fakat içinde bulunduğu kurumun kaynak, bilgi ve deneyimini kullanmak suretiyle yenilikçi projeler üretmektedir. Bu insanlara çoğunlukla “intrapreneur” (kurum içi girişimci) denmektedir ve bunlar, içinde bulundukları kurumun içinde yeni bir değer yaratmak isterler.
Örgüt içi girişimcilik ruhu, geleneksel iş tanımlarının dışına geçerek çalışanlara yaratıcı özgürlük sahası sunar. İş görenlerin kendilerini daha kıymetli hissetmesi, işlerine daha çok bağlanması ve yeni düşünceler geliştirmesine yönelik olarak kurumların sunduğu destekler ve teşvikler, bu ruhun gelişiminde kilit role sahiptir. Sözgelimi, büyük teknoloji kurumların pek çoğu iş görenlere haftanın belli bir kısmını kendi projelerine tahsis etme olanağı sunar. Böylece çalışanlar tatmin edici bir çalışma alanı ve kurumlar yaratıcı çözümlere sahip olur.
Kurum içi girişimcilik, risk almayı da kapsar ancak söz konusu risk, girişimcilikteki gibi tamamıyla bireysel değildir, kurumsal seviyede yönetilir. Yani bir kurum içi girişimci başarısız olduğu zaman bütün sorumluluğu üstlenmez; tersine, bu girişim kurumun risk yönetimi ile uyumlu bir biçimde ilerler. Bundan dolayı firma içerisinde girişimci bir ruhu beslemek, yalnızca yaratıcı düşünceleri teşvik etmekle kalmaz, ayrıca kurumun genel stratejik hedeflerine de katkıda bulunur.
Kurum içi girişimcilik, kurumsal kültürün daha yenilikçi, esnek ve rekabetçi olmasını temin eder. Bilhassa büyük kurumlardaki iş görenlerin işlerini yalnızca görevlerle sorumlulukların ötesinde bir yaratım sahası şeklinde görmesi, kuruma yüksek motivasyon ve sürdürülebilir başarı sunar.
İnovasyonun anlamını, iş dünyasında niçin önemli bir öge olduğunu ve örgütlerin başarısında nasıl bir rol oynadığına bakmak lazım. Bu yüzden, inovasyon konusuna değinmek gerekir.
3. İnovasyon
İnovasyon, yeni düşüncelerin geliştirilerek değer yaratan çözümlere dönüştürülmesi şeklinde tanımlanabilir. İş aleminde inovasyon, rekabette avantaj sunan, müşterilerin deneyimlerini iyileştiren ve firmaları ileriye taşıyan bir prosestir ancak inovasyon “yeni bir şey” ortaya koymanın dışında söz konusu yeniliklerin aslında fonksiyonel, uygulanabilir ve pazar koşullarına uygun olması önemlidir.
İnovasyonun önemi gün geçtikçe daha da artıyor. Müşteri beklentileri ve teknolojik gelişmeler hızlı bir biçimde değişirken, ayakta kalmak isteyen kurumların yenilikçi olmaları adeta bir mecburiyet oldu. İnovatif kurumlar, değişimlere hızlı bir biçimde uyar ve bu sayede rakiplerine karşı avantaj kazanır ve müşteri sadakatini güçlendirir. Ürün inovasyonu, süreç inovasyonu ve iş modeli inovasyonu gibi çeşitli inovasyon türleri, şirketlerin kendilerini geliştirmesi için çok sayıda seçenek sunar.
Birçok firma için inovasyon, büyümenin dışında sürdürülebilirlik anlamına gelir. Yeni ürünler geliştirmek, müşteri ihtiyaçlarını daha verimli bir şekilde karşılamak ve hatta yeni pazarlar yaratmak için inovasyonun önemi büyüktür. Sözgelimi, teknolojik inovasyonla dijital çözümler öneren şirketler, müşterilerinin yaşamını kolaylaştıran ya da onlara zaman kazandıran hizmetler sunabiliyor. Bu da doğal olarak müşteri memnuniyetini ve kurumun piyasa değerini artırıyor.
İnovasyonun başka bir tarafı da personel sadakati ve motivasyonudur. İnovatif bir ortamda çalışmak, personele gelişim ve kendini ifade etme fırsatı sunar. Pek çok iş gören, sadece maaş ya da kariyer basamaklarının dışında yaratıcı bir atmosferde yer almak ve değer üretebilmek üzere bir firmada çalışmayı tercih eder. Bunun için inovasyon sadece firmanın büyümesine katkıda sunmakla kalmaz, ayrıca iş görenleri de güdüleyen ve şirkete olan bağlılıklarını arttıran bir faktör olarak öne çıkar.
4. Şirketlerin İnovasyon Uygulamaları
Bir şirketin inovasyona odaklanması, yenilikçi düşüncelerin doğup gelişebileceği bir ortam yaratması ile olanaklıdır. Başarılı firmalar, ürün ya da hizmet seviyesinde değil, aynı zamanda süreç, müşterilerin deneyimiyle iş modeli alanlarında da inovasyon yapıp fark yaratır. İnovasyon uygulamaları, firmaların sektör lideri olmasını ve değişen pazar şartlarına uyum sağlamasını kolaylaştırır.
Bilhassa teknoloji devleri, inovasyonu bir iş stratejisi şeklinde kabul eden firmaların başında gelir. Sözgelimi, Google, iş görenlere haftalık çalışma sürelerinin belli bir bölümünü kendi projelerine ayırma olanağı sunup inovatif düşüncelerin gelişmesine destekte bulunur. Böylece iş görenler işin günlük akışı haricinde düşünme fırsatı bulur ve şirketin iş yapış şekline katkıda bulunurlar. Google’ın efsanevi “20% Time” politikası sayesinde Gmail, AdSense gibi ürünler ortaya çıkmıştır. Bu tür uygulamalar, çalışanlara yenilikçi fikirlerini deneme ve sonuçlarını gözlemleme şansı verir.
Diğer yandan, Apple gibi şirketler inovasyon kültürünü daha çok ürüne yansıtarak sürdürüyor. Apple’ın yıllar içinde tasarım ve kullanıcı deneyimi odaklı geliştirdiği ürünler, şirketin sektörde bir ikon haline gelmesini sağladı. Apple, ürün geliştirme sürecinde her bir detayı düşünerek ve kullanıcı ihtiyaçlarını ön planda tutarak hem sadık bir müşteri kitlesi yarattı hem de marka değerini güçlendirdi.
Bunun dışında Amazon gibi şirketler de operasyonel inovasyona önem verir. Amazon’un depo yönetiminde kullandığı robot teknolojileri ve tedarik zinciri yenilikleri, hem maliyetleri düşürmüş hem de teslimat hızını artırmıştır. Amazon Prime gibi hizmetlerle de müşteri memnuniyetini artıran şirket, lojistik ve operasyonel süreçlerde inovasyonun şirket değerine nasıl katkı sağlayabileceğini gösteriyor.
Şirketlerin inovasyon uygulamaları, aynı zamanda kültürel bir dönüşüm gerektirir. İnovasyonu teşvik eden bir liderlik anlayışı, çalışanların yenilikçi fikirlere yönelmesini destekler. Yenilikçi bir kültüre sahip şirketlerde, hata yapmak öğrenme sürecinin bir parçası olarak görülür. Bu yüzden inovatif şirketlerde başarısızlık korkusu azdır; çalışanlar kendilerini daha özgür hisseder ve yaratıcılıklarını daha iyi ifade ederler.
Bu noktada, şirketlerin inovasyon uygulamaları yalnızca ürün veya hizmet geliştirmeyle sınırlı kalmaz. Sürekli öğrenme, deneyim paylaşımı, çalışanlara inovasyon eğitimleri sağlama gibi faaliyetler de inovatif bir kültürün oluşmasına katkı sağlar.
5. Kurum İçi Girişimcilik Ruhu ile İnovasyon Kültürü Nasıl Pekiştirilir?
Günümüzün iş aleminde hızlı bir biçimde değişen gereksinimler, yenilikçi ürün ve hizmetlerin dışında yenilikçi bir iş kültürü ile ayakta kalmayı gerektirir. Burada, kurum içi girişimcilik ruhu ve inovasyon kültürü bir araya gelip sürdürülebilir bir rekabet avantajı oluşturur. Şirketler, iş görenlerin inovatif düşünmesini teşvik edip, kurum içi girişimcilik ruhunu besledikleri zaman çok daha dinamik, yaratıcı ve esnek bir yapı kazanır.
Kurum içi girişimcilik ruhuyla inovasyon kültürünü pekiştirmenin metotları arasında iş görenlerin yaratıcı süreçlere daha fazla dahil edilmesi, liderlik desteği, esnek çalışma ortamları ve açık iletişim ortamı sağlamak vb. adımlar bulunur. Firmaların bu ruhu canlandırmak üzere kimi stratejileri yaşama dökülmesi önemlidir:
1. İş Görenlere Özgürlük Alanı Sunmak: İş görenlere belirli bir proje veya düşünce üzerinde düşünmeleri için zaman tanımak, yenilikçi fikirlerin ortaya çıkmasında büyük rol oynar. Çalışanlara, iş tanımlarının ötesinde yaratıcı projeler geliştirmeleri için fırsatlar sunan şirketler, daha güçlü bir inovasyon kültürü oluşturur. Bu serbest çalışma zamanı, çalışanların tutkularını projelere yansıtmasını ve şirkete değer katmasını sağlar.
2. Hata Yapma Korkusunu Azaltmak: İnovatif bir ortam oluşturmanın önemli bir şartı, başarısızlık riskini bir öğrenme fırsatı olarak görmektir. Çalışanlar, yeni fikirler geliştirme ve uygulama süreçlerinde risk almakta özgür hissederlerse, daha fazla inovatif fikir ortaya çıkacaktır. Başarı kadar hataların da değerli olduğunu hissettiren bir ortam, çalışanların kendilerini daha rahat ifade etmelerini sağlar.
3. Eğitim ve Gelişim Programları Sağlamak: Şirketler, çalışanların yenilikçi becerilerini geliştirmek adına kurum içi eğitimler ve atölye çalışmaları düzenleyebilir. İnovasyon eğitimleri ve problem çözme becerileri üzerine yapılan çalışmalar, çalışanların kendi potansiyellerini keşfetmelerine ve kurum içi girişimcilik ruhunu daha güçlü hissetmelerine yardımcı olur. Örneğin, bazı şirketler çalışanlarına “design thinking” ya da “lean startup” gibi metotlar hakkında eğitimler vererek yaratıcılığı desteklemektedir.
4. Liderlerin İnovatif Rolleri Üstlenmesi: İnovasyon kültürü, liderlikten başlayarak tüm şirkete yayılan bir değer olmalıdır. İnovasyonu teşvik eden liderler, çalışanlara ilham verir ve onları destekler. Liderlerin yalnızca yol gösterici değil, aynı zamanda uygulayıcı olması da önemlidir. Bu sayede çalışanlar, inovasyonu sadece stratejik bir hedef değil, aynı zamanda günlük iş süreçlerinin bir parçası olarak görür.
5. İletişimi Güçlendirmek ve İş Birliğini Teşvik Etmek: İnovatif fikirler genellikle farklı disiplinlerden gelen çalışanların birlikte çalışmasıyla doğar. Çapraz iş birliği fırsatları sunmak, ekiplerin yeni bakış açıları geliştirmesini sağlar. Şirketler, çeşitli departmanları bir araya getirerek yenilikçi projeler geliştirmek için ortak çalışmalar oluşturabilirler. Bu yaklaşım, yaratıcı düşünceyi teşvik eden bir kültür oluşmasına katkıda bulunur.
6. Başarı Hikayelerini Paylaşmak ve Ödüllendirme Sistemleri: Şirket içinde yenilikçi fikirler geliştiren ve başarılı sonuçlar elde eden çalışanların öne çıkarılması, diğer çalışanlar için motivasyon kaynağıdır. İnovatif projelerde başarıya ulaşan çalışanları ödüllendirmek, diğer çalışanların da yeni fikirler üretmeye teşvik edilmesini sağlar. Bu tür başarı hikayeleri, şirket içinde güçlü bir inovasyon kültürünün oluşmasını destekler.
Sonuç olarak, kurum içi girişimcilik ruhu ve inovasyon kültürü birbirini destekleyen ve birbirinden beslenen iki kavramdır. Çalışanlara fikir geliştirme özgürlüğü tanımak, onları desteklemek ve gelişim fırsatları sunmak, şirketteki inovasyon kapasitesini artırır. Şirketlerin bu alanlara yapacağı yatırımlar, hem daha motive çalışanlar hem de daha yaratıcı çözümler ile geri döner.